22 Nisan 2016 Cuma

AK PARTİ KARŞI DEVRİM Mİ YAPIYOR? 22.04.2016 Milat Gazetesi

AK PARTİ KARŞI DEVRİM Mİ YAPIYOR?

Mustafa Çevik 22.04.2016  Milat Gazetesi


23 Nisan resepsiyonunun iptali üzerinden yaşanan siyasal gerilim bir kere daha gösterdi ki Türkiye'de asıl tartışma A veya B partisinin iktidarı değil sorun.
Sorun devleti yöneten ve yönlendiren zihniyetin dönüşümüdür.
Devletin kurumları, kavramları, değerleri yeniden tanımlanıyor.
Daha önce de yazmıştım. Türkiye “kıble değiştiriyor” aslında. (http://www.yenisoz.com.tr/turkiye-aslinda-kible-degistiriyor-makale-7340)
Osmanlı'nın son döneminde başlayan ve kıblesi Paris-Brüksel olan Batılılaşma kazanmıştı.
Ülkenin bütün kurumları dönüştürüldü. İslam kültürünün izleri bir bir siniliyordu. Harfleri, kıyafeti, eğitimi, değerleri dönüştürüldü.
Uzun süre “hakimiyet-i milliye” olan seçim yapılmadı. İlk “seçimde” sandıktan çıkan Menderes idam edildi.
**
Özal ile başlayan ve Erdoğan ile devam eden dönüşüm Türkiye'nin “derin devletini” “derin muhalefete” dönüştürdü.
Sanıldığının aksine Türkiye'de bu gün “düzenli ordu” gibi sistematik bir derin muhalefet vardır. Bu muhalefet ne CHP'dir ne MHP ve ne de HDP'dir.
Aksine bunların tamamını ve birçok basın, STK ve değişik fraksiyonu kullanabilecek kadar organizedir bu muhalefet.
Sanıldığından daha güçlü ve derin dış bağlantıları vardır.
**
Devletin yeniden inşası veya bir karşı devrim söz konusu mudur?
Eğer böyle bir şey olmasaydı kesin inanalım ki bu “derin muhalefet” ne başı kapalı “first lady”lere de, milletvekillerine de ses çıkarmazdı.
Eğer Ak Parti sadece yol, su ve elektrik gibi alt yapı hizmeti sunsaydı ve o hovarda muhalefetlerinin hükumet iken bıraktığı ülke ekonomisini düzlüğe çıkarmakla yetinseydi hiç de ses çıkmazdı.
**
Ak Parti sistemin kodlarıyla oynadı. Kurumları yeniden inşa etmeye kalktı.
Devletin kıblesini değiştirmeye kalkıştı. “Derin Muhalefet”i kızdıran buydu.
**
Ekonominin rotasını Anadolu'ya çevirdi.
Menderes'in “her mahalleye bir milyoner” düşüncesi bu gün gerçekleşiyor ve İstanbul'u sermaye başkenti olmaktan çıkarıyor.
Anadolu'da zenginler türedi.
**
Akademi'de tekelleşme kırıldı. Belli çevrelerin tekelinde olan bir tür “beşik kertmesi”ne dönüşen akademisyenlik bu gün artık “her şehirde üniversite” girişimiyle kırılmıştır.
Akademisyen olmak ve “aydın” olmak tekeli kırılmıştır.
**
Basın, bürokrasi, diploması ve askeri sistemde de benzer dönüşüm yaşanmaktadır.
Basın gücü artık dengelenmiş durumdadır. Belli çevrelerin tekelinde olan basın eskiden halkı istediği şeye inandırırdı.
Artık bu tekel kırılmış ve alternatif ses tam anlamıyla kurumsallaşmıştır.
Bürokrasi ve diplomaside de benzer durum söz konusudur. Devletin, MİT, Emniyet İstihbarat ve Dış İşleri teşkilatlarında belli ailelerin ve çevrelerin egemenlik gücü kırılmıştır.
**
Asıl dönüşüm de devletin dindarlığa, farklı etnik ve mezhepsel kökenlere bakışında yaşanmıştır.
Devlet dindarlığı suç saymamaktadır. Kıyafetinden ve dini yaşantısından ötürü suçlamamaktadır.
Kürtçe konuşmak, yazmak ve anadilde hak talebi yasal olmasa da kamusal meşruiyet kazanmıştır.
Özetle başlık halinde yazdığımız bu ve benzeri dönüşümler bir karşı devrim gibi algılandığı içindir bu şiddetli muhalefet ve en olmadık çevrelerin işbirli.
Çünkü “hakimiyet-i milliye”ye dayanmayan cumhuriyet anlayışı ile yapılan haksız dönüşümler tekrar yerine konulmaktadır. Bu karşı devrime direniş sürecektir.
Türkiye'nin yönünün Müslüman dünyasına dönük olması yeterince güçlü bir karşı devrim dönüşümüdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Taammüden Satanizm

   Şeytanın varlığı yanılgıyla başladı. Şeytanlığı da yanılgısında ısrar etmesindedir. Bilerek taammüden ve bilinçli bir şekilde hatada ısra...