30 Haziran 2016 Perşembe

TÜRKİYE NEDEN BİLİM ADAMI YETİŞTİREMİYOR? Mustafa Çevik

Mustafa Çevik

TÜRKİYE NEDEN BİLİM ADAMI YETİŞTİREMİYOR?

Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı Aziz Sancar'a soruyor:
“İslam dünyasında 500 yıldır bilime doğru dürüst katkı olmadığını” söylediniz. Sizce neden?
Sancar: “Nedenini bilmiyorum. Ama bu bir gerçektir. Bu gerçeği söylememiz ve sebebini arayıp bir çözüm bulmamız lazım. Çünkü bunun günahla alakası yok. Niye Müslüman bir nesilde olmuyor, 500 yıldır bilim adamı yetişmiyor, onu bilmiyorum. Ama bu soruyu sormak lazım.” (Hürriyet, 26.05.16)
Hakikaten bu soru en önemli sorulardan biridir. Ancak belki de en az tartışılan sorudur.
Elbette pek çok sebep sayılabilir. Ama hangi sebebi irdelerseniz son tahlilde bu sebebin gelip “devlet” anlayışımıza dayandığını görürünüz.
Taha Akyol Müslümanların bilimde geri kalışımızın nedeninin büyük oranda dinin siyasal ve ideolojik kodlamalarından ileri geldiğini söyler.
İlim Çin'de de olsa alınız anlayışını ilke edinen anlayıştan Müslüman Kardeşler teşkilatının kurucu lideri Seyyid Kutub'un Yunan Felsefesinin alınmasını hatalı görmesinin nasıl çıktığını soruyor Akyol.
İbn-i Haldun'u İslam bilin anlayışına örnek gösteriyor. Esasen İbn-i Haldun ile Seyyid Kutub'un bu konuda çok farkı yoktur. İkisinin de temel benzerliği insanı-toplumu kalbinden etkilemek yerine “sosyal nesne”ye dönüştürmesidir.
Bu ayrı bir konu.
Ama Türkiye neden bilim insanı yetiştiremiyor?
Örneğin neden teorisi olan bir biyoloğumuz, kimyagerimiz, fizikçimiz vs. yok. Türkiye'nin neden bir Ali Şeriati'miz yok, bir bulanık mantık kuramcısı Zade'miz yok. Teorisi olan bir ilahiyatçımız yok. Yok da yok.
Neden filozofumuz yok sorusunun yanıtı için “Felsefe Bayiliği” isimli çalışmamıza bakılabilir.
Ama hangi alanı irdelerseniz bilim ve düşünce adamından çok coşku ve ideolojik goygoyculuktan başka bir şey göremiyorsunuz.
Neden bizim din anlayışımız hepten ithaldir. Tasavvuf yorumumuz, itikad yorumumuz, siyasal İslam yorumumuz, İslami modernizm yorumumuz, devlet anlayışımız, eğitim anlayışımız vs. hiç birisi bize ait değildir.
Hiç birisi yerli değildir. Yerlilik tartışmasını siyasal alana taşıyan Ak Parti hükümetlerinin yerli sanayi düşünüp yerli eğitim ve yerli sosyal bilim düşünememesi bir çelişkidir. Bir an önce zihin endüstrisinin de teknoloji endüstrisi kadar önemli olduğunun farkına varılmalı ve yök, üniversiteler ve MEB nezdinde planlama yapılmalıdır.
Neden bilim adamı yetiştiremiyoruz sorusunun teknolojiden çok sosyal bilimlerde sorulması gerekir.
Sosyal bilimler dünyada da Türkiye'de de İbn-i Haldun ile başlayan ve Auguste Comte ile devam eden ağır pozitivizmin etki alanı içinde yok olup gitmektedir.
Neden bilim insanı yetiştiremiyoruz sorusunun yanıtı yüz yıllık planlamayı gerektirdiği için ilgili insanlar ile tartışılması gerekir elbette.
Ama bunun için öncelikli olarak bu soruna sahip çıkacak devlet anlayışının olması lazım.
Halife Me'mun'u kurduğu Beytulhikme ile anıyoruz. Beytulhikme ruhu İslam dünyasında yok olunca bilim de Avrupa'ya geçti. İslam dünyasını terk etti.
Buradan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Bilim Sanayi ve Teknoloji Sayın Dr. Faruk Özlü'den ve MEB bakanı Sayın İsmet Yılmaz'dan insanımızı ve insanlığı ilgilendiren bu soruna eğilmelerini umut ettiğimi belirtmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Taammüden Satanizm

   Şeytanın varlığı yanılgıyla başladı. Şeytanlığı da yanılgısında ısrar etmesindedir. Bilerek taammüden ve bilinçli bir şekilde hatada ısra...