7 Ekim 2017 Cumartesi

MESCİD YERİNE ORTAK “DUA ODASI” MI?----Mustafa Çevik

Mustafa Çevik

MESCİD YERİNE ORTAK “DUA ODASI” MI? 

Haziran 2017 Yorum Yaz

Mustafa Çevik
Ertuğrul Özkök Atatürk Havalimanı'nı işleten TAV grubunun CEO'su Sani Şener'den aldığı mektubu yayınlamış. Mektubun konusu Havalimanlarındaki “mescid”ler.
Diyor ki Özkök dünyanın önde gelen havalimanlarında Mescid yerine “prayer room” yazılıdır. Çok çeşitli milletlerden insanların geçtiği havalimanlarda her dinden kişinin ibadet edebileceği bir ortak yerin olması gerekir. Ve bunu konu edinen Sani Şener'in mektubunu yayınlıyor.
Mektupta Sani Şener, samimi üslupla ve müteşekkiren, birinci tekil şahıs “sen” diye hitap ederek E. Özkök'e haklı olduğunu ve “mescid” yerine “prayer room” yazılması gerektiğini ifade ediyor.
1123
Ben böyle bir uygulamayı 2009'da Brezilya Sao Paulu'da görmüştüm. Bir iş hanında namaz kılabileceğim bir yer olup olmadığını sorduğumda bana “prayer room” yazılı bir oda göstermişlerdi. Odada çeşitli dinlere ait ikonlar, heykelcikler ve kutsal metinler ve çeşitli ibadet araçları vardı.
Sanırım önerilen bu “prayer room” aslında “interfaith chapel” denilen bir tür “dinler arası diyalog” (dindarlar arası değil) ve ortak dini anlayış ve ibadet birliğini amaçlayan ibadethanelerdir.
Sayın Özkök ve sayın Şener'in din ve ibadet hane konusunda öneride bulunurken çok rahat davrandıklarını gözlemliyoruz yazıda. Oysa daha duyarlı olmaları beklenirdi. Sonuçta dinlerin kendine ait kuralları vardır. Mesela ortak ibadet hane denilen “prayer room”lara bazı din mensupları ayakkabılarıyla girebilirler. Veya İsevi bir takım ikonların (heykelcik vs.) olduğu ortamlarda bir Müslüman ibadet edebilir mi? Bunları düşünmeleri beklenirdi. Aynı ibadet çok farklı ibadetlerin yapılması durumunda hem itikadi hem de iletişimsel bir takım sorunların yaşanması kuvvetle muhtemel iken bu kadar rahat öneride bulunmak sanki “ne olacak canım din değil mi hepsi,” yaklaşımının sonucudur biraz.
23523
Oysa dine de, bir metafizik saygı ve inanç değilse bile, hiç değilse bir toplumsal gerçeklik olarak bakılabilirdi. Ve bu toplumsal olgunun kendi gerçeği içinde değerlendirilip gerekli özen ve duyarlılık göstermeleri beklenir. Kafadan “böyle olsun” demek toplumun neredeyse tamamını ilgilendiren bir durumda saygılı bir tutum sayılmaz. Başkasını ilgilendiren konularda onların fikrini merak etmemek aslında demokrasi kültürünün eksikliğinden başka bir şey değildir.
***
Din mi Ahlak mı? Hangisi Amaç Hangisi Araç?
Din konusunda düşülebilecek en büyük hatalardan biri “ibadetlerini yaptıktan sonra kendini kamil bir insan olduğunu sanmaktır.” Dinin şekil şartlarını yerine getirmekle Müslüman olunur. Ancak mü'min olmak bir yaşam tarzıdır. Dinin emir ve yasaklarını içselleştirmektir.
Dikkat edilirse bütün ibadetlerin amaçları vardır ve bunların tamamı da insanın daha olgun, daha sabırlı, daha adil, daha duyarlı, daha fedakar, daha merhametli vs. olması içindir. Bütün ibadetlerin nihai amacı ahlaki olgunlaşmadır.
Dinin kendisinin amacı budur. İnsana haddini bilmesini hatırlatır. Olması, pişmesi ve kamil olması öğütlenir dinin her kuralında.
Maalouf'un dediği gibi kimi insanlar “bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyacı kalmamış gibi davranıyor.” Oysa din “bozulmuş ahlakı tamamlamak” ve düzeltmek için gönderilmiştir.
Oruç tutmadaki amaç, nefsimizi tutmaktır. Kendimizi, kibrimizi ve kinimizi tutmaktır. Amaç aç kalmak değildir. Bunu herkes bilir.
Adalet her Cuma tekrarlanan ayette olduğu gibi bir çok ayette inananlara emredilir. Adil olmak, emaneti ehline vermek, mazlumun yanında olmak, dürüst olmak bütün bunlar kat'i şekilde emredilir. Bir mü'min için bunları olsa da olur olmasa da olur diye kulak ardı etme lüksü yoktur.
Ahlaklı olmak emrediliyor. Bütün bunlara rağmen ailede, sokakta, sosyal medyada, yazılı ve görsel medyada ve hele de eğitim sisteminde bireye ahlakı tavsiye eden bir yaklaşıma rastlanmamaktadır.
Yaşamın her alanında muhatab olduğumuz her kesten ahlaki tutum beklerken bu kadar önemli bir şeyi eğitimde programa dahil etmemek izahı mümkün olmayan bir feraset yoksulluğudur.
Eğer din “düzgün” insan olmamızı istiyor diyor isek dinin amacı ahlaktır. Ahlaklı yaşam dinde ötelenebilecek bir konu değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Taammüden Satanizm

   Şeytanın varlığı yanılgıyla başladı. Şeytanlığı da yanılgısında ısrar etmesindedir. Bilerek taammüden ve bilinçli bir şekilde hatada ısra...